ZAYIF TARAFLARINIZI KUVVETLENDİRMEK
Hepimizin yaşamımız boyunca zayıf ve kuvvetli yönleri vardır. Bu yeteneklerimizin bazılarına doğuştan sahip olduğumuzu biliyoruz. Bazılarını da çocukluk yaşlarımızda elde eder, daha sonra geliştiririz.
Karşımıza çıkan eğiticilerimiz olan zayıf yönlerimizle alay eden arkadaşlarımız veya gelişmemizi isteyen ailemiz sayesinde bazı yeteneklerimizi yeniden kazanır ve yaşamımız boyunca başarılı olabiliriz.
Bu gelişimde iki ayrı uygulama vardır. Batı kültüründe "NEYİ İYİ YAPIYORSAN ONA ODAKLAN ve ZAYIF TARAFLARINI BESLE" uygulaması varken, Doğu kültüründe ise "ZAYIF YÖNLERİNİ GELİŞTİR" görüşü hakimdir.
Bu görüşten yola çıkarken Avrupalı dostlarımızın iş hayatlarında bir veya iki konuda uzman olduğunu görmekteyiz. Bizim de içinde bulunduğumuz doğu kültüründe (her ne kadar kendimizi Avrupalı olarak görsek de) bir iş yerinde çalışanlar çok yönlü ve her işi ya yapar ya da yapmaya çalışır.
İşte bu konudan yola çıkarak sizlerle aşağıdaki hikayeyi paylaşmak istiyorum.
Japonya'da bir çocuk 10 yaşlarındayken bir trafik kazası geçirmis ve sol kolunu kaybetmiş. Oysa çocuğun büyük bir ideali varmış. Büyüyünce iyi bir judo ustası olmak. Sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayali de yıkılan çocuğunun büyük bir depresyona girdiğini gören babası, Japonya'nın ünlü bir judo ustasına gidip yapılacak bir şeyin olup olmadığını sormuş.
Hoca: Getir çocuğu bir bakalım demiş.
Ertesi gün baba-oğul varmışlar hocanın yanına. Hoca çocuğu süzmüş ve:
-Tamam demiş. Yarın eşyalarını getir, çalışmalara başlıyoruz.
Ertesi gün çocuk geldiğinde hocası ona bir hareket göstermiş ve bu hareketi çalış demiş.
Çocuk bir hafta ayni hareketi çalışmış. Sonra hocasının yanına gitmiş. "Bu hareketi öğrendim başka hareket göstermeyecek misiniz?" diye sormuş. Hocanın cevabı:
-Çalışmaya devam et olmuş...
2 ay,3 ay, 6 ay derken çocuk okuldaki bir yılını doldurmuş. Çocuk bu bir yıl boyunca hep o aynı hareketi tekrarlamış. Hocanın yanına tekrar gitmiş:
Hocam bir yıldır aynı hareketi yapıyorum bana başka hareket göstermeyecek misiniz?
- Sen aynı hareketi çalış oğlum. Zamanı gelince yeni harekete geçeriz.
2 yıl, 3 yıl, 5 yıl derken çocuk judodaki 10.yılını doldurmuş. Bir gün hocası yanına gelip;
"Hazır ol ! " demiş. "Seni büyük turnuvaya yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın!"
Delikanlı şok olmuş.
Hem sol kolu yok hem de judoda bildiği tek hareket var. Ünlü judocuların katıldığı turnuvada hiçbir şansının olmayacağını düşünmüş; ama hocasına saygısından ses çıkarmamış.
Turnuvanın ilk günü delikanlı ilk müsabakasına çıkmış. Rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmış. Derken ikinci, üçüncü maç....çeyrek, yarı final ve final... Finalde delikanlının karşısına ülkenin son on yılın yenilmeyen şampiyonu çıkmış. Tam bir üstat. Delikanlı dayanamayıp hocasının yanına koşmuş.
-Hocam hasbelkader buraya kadar geldik ama rakibime bir bakın hele. Bende ise bir kol eksik ve bildiğim tek bir hareket var. Bu kadar bana yeter. Bari çıkıp da rezil olmayayım izin verin turnuvadan çekileyim..
-Olmaz demiş hocası. Kendine güven, çık dövüş. Yenilirsen de namusunla yenil.
Çaresiz çıkmış müsabakaya. Maç başlamış. Delikanlı yine bildiği o tek hareketi yapmış ve rakibini yenip şampiyon olmuş. Kupayı aldıktan sonra hocasının yanına koşmuş:
-Hocam nasıl oldu bu iş? Benim bir kolum yok ve bildiğim tek bir hareket var. Nasıl oldu da ben kazandım?
-Bak oğlum 10 yıldır o hareketi çalışıyordun. O kadar çok çalıştın ki, artık yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç kimse yok. Bu bir, ikincisi de o hareketin tek bir karşı hareketi vardır. Onun için de rakibinin senin sol kolundan tutması gerekir!
İşte bazen şirketlerde işe yaramayan gözüken öyle insanlar vardır ki; onlar işyerlerinden ayrıldıklarında değerleri anlaşılır.
Insanların eksiklikleri aynı zamanda en güçlü tarafları da olabilir: Ama yeter ki bu eksiklik kafalarında olmasın…!!!
Hizmetlerimiz ve fiyatlandırma hakkında daha fazla bilgi için lütfen Bize Danışmaktan çekinmeyin.